MİS SABUNU
17. yüzyılda Osmanlı’da gül, misk ve amber kokuları katılan sabunlara meyve şekilleri verilmesi ile ortaya çıkmıştır. Edirne’de yaşayan kadınlar evlerinde sabunları hamur kıvamına getirerek çeşitli kokularla karıştırır ve meyve şekilleri verirlermiş. Zamanla bu sabunlar sarayın dikkatini çekmiş. Osmanlı’da kısa sürede üne kavuşan bu özel sabunlar, padişahlara, sultanlara, yerli ve yabancı devlet erkânına sunulan hediyelik eşya haline gelmiş.
Halk arasında “mis sabunu” olarak biliniyor. Tarihte Topkapı Sarayı için çok üretildiğinden “saray sabunu” denirmiş. Saraylarda hediye olarak sunulduğu için “padişah sabunu” denmiş. Padişahlar yurtiçi ve yurtdışına gönderdikleri hediye sandıklarının içine mutlaka meyve sabunu koyarlarmış ki mis kokuları hediyeleri sarsın diye… Bu dönemde temizlik için de kullanılmış. Padişah kızları veya saraydaki kadınlar odalarına ve çeyiz sandıklarına koyarlarmış.
19. yüzyılın başlarından itibaren Edirne halkı için gelir kaynağı ve el sanatı olmuş. O dönemde Edirne’de yaklaşık 30 meyve sabunu dükkânı varmış. 1980’li yıllara kadar Edirne halkının geçim kaynağı olarak varlığını sürdürmüş. Ancak 1990’lı yıllara gelmeden bu gelenek unutulmaya yüz tutmuş, dükkânlar kapanmış, üretim çok sınırlı kalmış.


Arife BAHAR
 

Yorumlar